12 Ocak 2018 Cuma

Hint Mitolojisinin Nuh’u Manu/Tufan

Yaşadığı devrin M.Ö. 300 kadar erken veya M.S. 300 kadar geç bir tarihe tekabülettiği söylenen Manu, rivayetlere göre ilk kanun yapıcıdır. Sanskritçe “manava” kelimesi gibiİngilizce “man” (insan) kelimesininkökünün, etimolojik açıdan Manu kelimesine kadargötürülebileceği ileri sürülmüştür .Ünlü Hintolog Max Muller’in tahminlerine göre Manu,M.Ö.72 ile 184 yılları arasında yaşamış olmalıdır. Fakat Prof. M. Monier Williamsbu tarihi V. Yüzyıl olarak sabitlemiştir.Hindu mitolojisinde tanrılar ilk insan olan Manu’yu yaratmış ve obütün insanlığa hayat vermiştir. Manu dünyanın ilk kralı ve bütün Hindistan krallarınınatasıydı.Bazı Hint geleneklerine göre ise Manu,insanlığın eskiataları göz önüne alınarakverilmiş bir unvandır. Şu ankiperiyod yedinci Manu tarafından yönetilmektedir ve onaVaivasvata Manudenir. Kendisi Vivasvân ve onun karısı Samjnâ’nın oğludur. Karısı ise Sraddha idi. VaivasvataManu’nunasıl adı Satyavrataydı. Bu, yedinci Manu olup dünyanın ilkyöneticisidir .Hikâye,“Satapatha Brahmana”gibi ilk Hindu yazıtlarında bahsedilir vegenellikle dünya genelindeki diğer kültürlerde bulunan büyük tufan felaketleri ile mukayeseedilir.Özelliklede Nuh vegemisi ile kıyaslanır.Bir başka iddiayagöre Manu’nun (Nuh) 3oğlu vardı. Charma, Sharma ve Yapeti.Bu adlar etimolojik anlamda eski kültürlerin anlattığıHam, Shem ve Japheth’i çağrıştırmaktadır.DeğişikHint gelenekleri içindeManu,insanoğlunun atasıve dünyayı yönetenkral olarak tanınır.Buna göreManu, Vishnu’nunavatarı olan Matsya tarafından uyarılıp büyük bir gemi yaparak içine onun hayvan familyasınıve 9 çeşit tohumu doldurup büyüktufandan insanoğlunu kurtaran kişidir. Gemideki tohumlar“sular çekildikten sonra yeni ağaçlar,çimler ve bitkilerin yetişmesiiçin konulmuştur.11Ünlü Hint klasiği Mahabharata,Manuhakkında şunları kaydetmiştir:“Ve Manu’ya büyük bilgelik bahşedildi ve erdeme adandı. Ve o bir soyun atası oldu.Ve Manu’nun soyundan bütün insan ırkı doğdu. Brahmanas, Kshettriyas ve diğerleri onunsoyundantüremiştir ve buyüzden hepsine Manavas dendi. Daha sonra,BrahmanasKshattriyas ile birleşti ve Manu’nun oğulları (Brahmanas) kendilerini Vedaöğretilerine adadı.Manu’nun sahip olduğu diğer 10 çocuğun isimleri Vena, Dhrishnu, Narishyan, Nabhaga, Ikshakus, Karusha, Saryati,bir kız olanIla, PrishadhruveNabhagarishta Onların hepsikendilerini Kşatriya’nın uygulamalarına adadılar. Bunlara ek olarak, Manu’nun dünyada 50 oğlu vardı. Fakat biz duyduk ki onların hepsi birbirleri ile kavga edip yok oldular.”Matsya Purana’ya görebilge Manu,tanrı tarafından yaratılan ilk adam ve ilk insandı.Purana’da bahsedildiği şekliyle TanrıBrahma kutsal gücünü kullanarak tanrıça Shatrupa’yı(Saraswatinin ilk adlandırıldığı gibi) yarattı.Manu, Brahma ve Shatrupanın çiftleşmesi iledoğdu. Manu karısı Ananti’yi uzun bir kefaret (günahlardan arınma) yoluyla kazandı. Geriyekalan tüm insan ırkı Manu ve Ananti’den gelmedir. Manu ve Ananti’nin çocukları hakkındakidetaylar Bhagavata Purana’da bulunmaktadır. Ayrıca Manu(Manu Smriti=Manu kanunları)adlı eserin yazarı olarak düşünülmektedir. Bu eser Manu’nun birkaç keşişe verdiği nutukların özetlerini içermekteydi.İlk Manu’ya Svâyambura denir; kendini doğurmuş olanın yani Brahma’nın oğludur. Rivayetlere göre insanlar için kanun tanzim eden ve mükevvin olan yedi Manu vardır. İlkini yaratıcı Brahma doğurdu. Diğer altı Manu, sırasıyla ilkinin torunlarıdır. Bu yedi Manu’nun-Svayambuva ve diğerleri-büyük güçleri vardı. Kendi devirlerinde onların her biri, tüm bu hareket eden ve etmeyen varlıklar dünyasını yaratıp ona hükmetti. Bunların her biri bir Manu çağında hüküm sürmüştür. Meşhur hukuk kanunlarının derleyicisi olduğuna inanılan ilkManu’nun Svayambhu’dan zuhur ettiği düşünülür. İnanışa göre tufandan kurtarılan Manu yedinci Manu’dur. Bu Manu’nun ilk kadın Shatarupa’nın kocası ya da oğlu olduğuna da inanılır. Bundan başka Hint Mitolojisinde, ilk insan Manu’nun tanrıça İla ile ilişkisini k onu alan birçok mitolojiye rastlanır.Veda ve Hinduizme göre dünyanın yaratılışından sonra ilk defa kurban takdim eden insan; bir tufan esnasında, o zaman balık şeklinde dünyaya gelen Vişnu tarafından kurtarılmıştır. Manu’ya atfedilen eser, Brahmanların vazife, hak ve ahlakından malumat veren, M.Ö. 2. asır ile M.S. 2. asır arasında yazılan “Manu Kanunları” adlı hukuk kitabıdır.
Tufan niçin gerçekleşti?
Bazı Hint kaynakları tanrı Brahma’nın ağzından tufanın gerçekleşme sebebini birkaç gerekçeye bağlar.Bunlar;
1)Tanrılarla bağlantısını kaybetmiş insanların çoğalması,
2)Dünyada insanoğlunun “dharma”17yı günlük yaşantısından çıkarması ve tanrılarınyeni bir başlangıcın sırada olduğuna karar vermiş olmaları ,
3)Kardeşin kardeşten çalması, oğulların babalarını kandırmalarıve gençlerin büyüklerine daha fazla önem göstermemeleridir.
Tanrılar bu sebeplerle insanoğlunu helak etmeden önce güçlü bir inançla dharmaya yenidenbağlanmaları konusunda onlara üç yıl süre vermeyi kararlaştırırlar.Tanrı Vishnu Manu’yaTufanı Haber VeriyorFakat kaos ve k armaşıklık zamanı üç yıl boyunca devam eder.İşte bu sırada Tanrı Vishnu’nun ilgisi halen daha inancına ve imanına karşı dindar kalabilen birine çekilir Tanrı Vishnu bu adamın (Manu) kurtarılmaya değer olduğuna karar verir. Vishnu ilk defadünyadaki şekline (avatarına) girerek cennetten aşağıya iner. Bu avatarın adı Matsyadır ve tanrı Vishnu bir balık formundadır. Matsya, Manu’ya giderek onu eli kulağında olan kıyamet konusunda ve Manu’nun kurtuluşu hakkında uyarır . Manu’ya içinehayvanları ve bitkileri sığdırabileceği büyük bir gemi inşa etmeyi emreder. Manu bu duruma şaşırır. Çünkü Ookyanusun yakınlarında bile yaşamamaktadır
Geminin Yapımı
Matsya bu sure zarfında dünyada kalmaya karar verir. Manu’yagörevinde yardımedecekve insanoğlunun ne kadar daha kendilerinden uzaklaşabileceğini görecektir. Manu’nun gemiyi tamamlaması birçok ayını alır . Elimizdeki bilgiler gemininözellikleri hakkında bilgi vermemektedirler.
Tufanın Gerçekleşmesi
Manuve Tufan öyküsü, antik Sümer mitolojisinde, Kitabı Mukaddes’te ve Kur’an-ı Kerim’de anlatılan kıssaya oldukça benzerlik göstermektedir. Manu Tufanı’nın öyküsü, Manu’nunelini suyla yıkarken küçük bir balığın kendisine gelmesiyle başlar. Balık dile gelerek bir selin bütün mahlukatı alıp götüreceğini ancak bunu kendisine yardım etmesi şartıyla yapacağını, öncelikle büyümesi gerektiğini söyler. Manu, balığı bir kavanoza koyar. Ona sığamayacak kadar büyüyünce bir gölcük kazıp balığı onun içine bırakır. Ona da sığamayacak kadar büyüyünce, Manu balığı denize salar. Büyüyen balık böylece tehlikeden uzak olur. Balık kısa bir zamanda, ileride (tüm balıkların) en büyüğü olacak “Caşa” haline gelir. Sonra da Manu’ya “sel, filan filan yıl gelip çatacak. Bu yüzden beni dinle ve bir gemi inşa et. Sel suları yükselince onun içine gir. Ben seni sel sularından koruyacağım” der. Manu, balık tarafından ona önceden söylenen yıl geldiğinde tavsiyesine göre hareket edip bir gemi yapar. Sel suları yükseldiğinde gemiye girer. Sonrabalık yüzüp onun yanına gelir. Manu geminin halatını balığın boynuzuna bağlar ve böylece hızla Kuzey Dağı’nın (Himalaya) oraya erişir. Balık o zaman şöyle der: “Ben seni kurtardım. Gemiyi bir ağaca bağla ve dağın tepesindeyken suların seni karaya oturtmasına müsaade etme. Sular çekildikçe sen de aşağı in.” O da bunun üzerine tedricen aşağı iner. İşte bu yüzdendeKuzey Dağı’nın o bayırına “Manu Yokuşu” denmektedir. Sel bütün mahlukatı alıp götürür,geriye bir tek gemidekiler veManu canlı olarak kalır.
Tufandan Sonra
Bir süre sonra evlat arzusuyla tapınıp kendini cezalandırmaya başlayan Manu, pişmiş aştan bir adak hazırlar ve sulara adak olarak, erimiş yağ, ayran, süt yağı ve lor sunar. Bir yıl içinde bu adaklardan bir kadın yaratılır. Kadın, üzerinden damlalar dökülür halde ayağa kalkar; erimiş yağ onun ayak izlerinde birikir. Manu bu defa evlat arzusuyla eşiyle birlikte tapınmaya ve kendini cezalandırmaya devam eder. İşte o kadın vasıtasıyla Manu’dan bir ırk türer. Bu, Manu’nun ırkıdır. O kadının vasıtasıyla hangi nimeti istediyse ona tevcih edilir(Satapatha Brahmana, 1:8).
Sonuç
Ölüm suları yahut tufan felaketlerinin başlama bitiş ve sonrasını aktaran rivayetlerin birbirine hayli benzediği görülen tufan öykülerinin genel olarak ortak konusu, yeryüzünü günahlarla doldurarak kutsal yasalara karşı gelen insanlar, içlerinden onları uyarmakla görevlendirilmiş kimseler, tanrısal bir cezanın yeryüzünü temizlemesi ve hayatın yeniden başlaması noktasına birleşmektedir. Çok sayıda gelenek, insanlığın yaşamasına son veren böylesi bir felaketten söz etmekte ve insanlığın efsanevi atası olacak birine vurguyapmaktadır. Hint tanrıları tarafından görevlendirilen Manu, öyküsü itibarıyla bu efsanevi atalardan biri olmaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Muammer ULUTÜRK
Batman Üni. Fen Ed. Fak. Öğ. Üyesi

İlgili resim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KARAKEÇİLİ YÖRÜK AŞİRETİNİN TARİHİ

Bir milletin kültürü,geçmişinden süzülüp gelen maddi ve manevi değerlerin bütününden meydana gelir. Büyük Türk milletinin tarihi dünya tari...