18 Mart 2018 Pazar

HİLÂL-İ AHMER HANIMLAR MERKEZİ’NİN KURULUŞU VE FAALİYETLERİ (1877-1923)

HİLÂL-İ AHMER HANIMLAR MERKEZİ’NİN KURULUŞU VE FAALİYETLERİ (1877-1923)



 20 Mart 1912 tarihinde “Osmanlı Hilâl-i Ahmer Hanımlar Merkezi” kurulmuştur. faaliyetlerini bağış kampanyalarının yanı sıra, aşhane, çayhane, hastane, dispanser, sanat evi, atölyeler, nekahet-hane, gibi kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Osmanlı Devleti’ni sona erdiren 24 Temmuz 1923 Lozan siyasi antlaşmasının imzalanmasından sonra yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde de faaliyetlerine devam eden dernek Yunanistan’la yapılan Türkiye Rum mübadelesinde önemli görevler üstlenmiştir. Mübadele ile gelen göçmenlerin sağlık, giyim ihtiyaçlarının karşılanması, yerleşecekleri yerlere nakilleri, hastalarının bakımı ve sağlık bilgilerinin verilmesinde başarıyla görev yapmıştır. Cumhuriyetin ilânından sonra “Cumhuriyet Vatandaşı” kimliği oluşturmak için yapılan çalışmalara katılan ve yenilikleri Türk toplumuna benimsetmede önemli görevler yerine getiren Hilâl-i Ahmer Kadınları “Cumhuriyet Kadını” kimliğini benimseterek bunun yaygınlaştırılmasında başarıyla çalışmıştır. Yardım faaliyetleriyle birlikte peş peşe gerçekleştirilen inkılapları destekleyen derneğin çalışmalarına dönemin gazetelerinde sıkca rastlanılmaktadır
Asker ve şehit ailelerine, göçmenlere, muhtaçlara ve yoksullara yardım eden dernek, hastaneler açarak hasta ve yaralıları tedavi etmekte, hastabakıcı ve sağlık personeli de yetiştirmişti. Ordunun ihtiyaç duyduğu sağlık malzemelerini üreten atölyeler kuran dernek sargı bezi ve zehirli gazlardan korunmaya yarayan ağızlık ve burunluk üretimine kadar bir çok alanda malzeme üretmiştir.Yardım toplama baloları, çeşitli sergiler ve konferanslar aracılığıyla toplumsal dayanışma ve yardımlaşmada etkili olan dernek, düzenlediği toplantı ve konferanslarla toplumu eğiten bir kuruluş olma özelliğini de taşımıştır.1864 yılında Cenevre’de toplanan uluslararası konferansta kabul edilen antlaşmayı 5 Temmuz 1865 tarihinde kabul eden Osmanlı hükümeti, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında Salib-i Ahmer (Kızılhaç) sembolünün yerine Hilâl-i Ahmer (Kızılay) sembolünü kullanacağını bildirerek bunun diğer devletlere duyurulmasını istemiştir.Başkadınefendi Kâm-res Hanım himayesinde kadınlar arasında bir yardım komisyonu oluşturulmuş daha sonra da 20 Mart 1912 tarihinde “Osmanlı Hilâl-i Ahmer Hanımlar Merkezi” kurulmuştur.
Hanımlar İdare Merkezi Heyetinde yer alan bu isimlerin haricinde Saniye Havva Hanımefendi (Teşrifat Müdürü İsmail Cenani Bey haremi), Melek Hanımefendi (Merhum Sami Paşa kerimesi), Melek Hanımefendi (Mısırlı Hüseyin Bey haremi), Soyvet Hanımefendi (Rasih Beyin haremi), Macide Hanımefendi (Ömer Besim Bey haremi), Mihrimah Hanımefendi (Basri Bey Haremi), Sabiha Galib Hanımefendi (Doktor Ali Galib Bey haremi), Madam Doktor Akil Muhtar Bey, Seniye Hanımefendi (Erkan-ı Harbiye miralaylarından Halil Bey haremi), Fevziye Hanımefendi (Ferid Paşa Kerimesi) Leylâ Hanım (Merhum Sari Paşa haremi), Sabiha Hanımefendi (Merhum İbrahim Paşa kerimesi ve Hakkı Bey haremi) Fethiye Hanım (Reşid Bey haremi), Naile Hamdi Hanımefendi (Merhum Hamdi Bey Haremi), Madam Astina Gümüşgerdan Efendi, Madam Asadoryan Efendi, Madam Manok Azoryan Efendi, Remire Hanımefendi (Cemal Bey Haremi)12, gibi isimlerin yer aldığı Hilâl-i Ahmer Hanımlar Merkez teşkilatında kadın üye olarak yüze yakın isim sayılmaktadır.
Gayrimüslim kadınların Hilâl-i Ahmer faaliyetlerinde yer almasının sebeplerini, Derneğin “Osmanlıcılık” fikrini esas alan kişiler öncülüğünde yardım amaçlı olarak kurulması, uluslararası bir statüye sahip olması, ve Kızılhaç’la işbirliği yapması ile açıklamak mümkündür.

Hilâl-i Ahmer Hanımlar Merkezi, ile ilgili görsel sonucu
Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti Galatasaray Hastanesi Bahçesinde Gaziler
Muzaffer TEPEKAYA- Leyla KAPLAN
Alıntı_

Akcan Mir


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KARAKEÇİLİ YÖRÜK AŞİRETİNİN TARİHİ

Bir milletin kültürü,geçmişinden süzülüp gelen maddi ve manevi değerlerin bütününden meydana gelir. Büyük Türk milletinin tarihi dünya tari...