İtalya’da Etrüsk mezarlarının dikkati çektiği sırada, Rus çarlarına Orta Asya’da ve Sibirya’nın bir çok yerlerinde hazine dolu mezarların bulunduğu haber veriliyordu.
Avrupa müzelerinin Etrüsk sanat eserleriyle dolduğu sıralarda da, Rus müzeleri ve bilhassa Petersbug’daki Ermitaj müzesi, vaktiyle Türk İmparatorluğu’na ait topraklar olup, sonradan birer Rus vilayeti haline gelmiş bölgelerdeki mezarlardan çıkarılan hazinelerle dolup taşmağa başlamıştır. Söz konusu mezarları kaplayan ve hep Türkçe ad tasıyan dağ ve nehirlerin civarında bulunan höyüklere yerli halk tarafından
“kurgan” denilmekte idi.
Tarafsız bilinen Rus bilginleri bile kurganları iki kategoriye ayırmıslardır: Bronz çağı kurganları, demir çağı kurganları. Demir çağında Orta Asya’nın anılan bölgelerine, hep Türklerin oturmus olduğu bilindiğinden, bu çağda yapılmıs kurganların Türklüğe ait olduğu inkâr etmek mümkün değildi. Bronz çağına ait kurganlara gelince, bunlarda sanat eserlerine ayni motifler ve ayni teknik görüldüğü halde, bu eserlere Türk olmayan sahipler.
(Rus İmparatorluğu’na tabi Türk kavimlerini hor görmeleriyüksek medeniyete karsı duydukları hayranlık bu bilginleri mevcut tarihİ ve ilmİ gerçeği kabul etmelerini imkansız kılmıstır. Gerçeği itiraf etmemek için, bu bilginler kurnazca formüller uyguladılar.
Arkeolog Gryaznov, bütün pesin hükümlerine rağmen, ilmi gerçeğin kırıntılarının kaleminden dökülmesine mani olamamaktadır…
(Kurganların göz önüne serdiği ince medeniyetin Türklere ait olduğuna dair bu gerçek Yirminci Yüzyılın süphesiz en büyük ilmi kazancıdır.)
Kırgızların Türk olduğunu herkes biliyor.1039/1040 yıllarında Kopiona köyü yakınlarında Kırgız asilzadelerine ait bir zengin mezarı bulunmuştur.Altay Türklerinin kültür ve sanatının incelenmesi için yeni vesikalar saglamıştır.
Rus bigini;
"..Altay'ın Pazırık tipindeki zangin kurganları (münasebetiyle....),Kisselev ,ilk defa 1949 bunların İsa'dan önce 5.inci ve 3.üncü yüzyıllara ait İskit sanatını red etmiştir.Çünkü bu kurganlarla Mogalistan'daki Hunların ve Karadeniz bozkırlarındaki Sarmatların Kurganları arasında benzerlik bulunmuştur.)
Şimdilik Sovyetler resmi ilmi bunlara "İskit sanat hazineleri"adını vermeye münasip görmektedir.
1967 yılında Parıs'de "Rus sanatı"etiketi altında sergi yayınlanmış Türk eserlerlerinin hepsine "İskit sanatı" adı verilmiştir.
İnsan bir yandan bu kitabı, bir yandan da Raymond Bloch tarafından yayınlanmış “Etrüsklerin sanatı”adlı cildi karıştırırsa, Etrüsk sanatı ile eski Türk sanatı arasındaki benzerliğe dikkat etmemesi, hatta bu benzerlikten dolayı şaşırmaması mümkün değildir.
Avrupa müzelerinin Etrüsk sanat eserleriyle dolduğu sıralarda da, Rus müzeleri ve bilhassa Petersbug’daki Ermitaj müzesi, vaktiyle Türk İmparatorluğu’na ait topraklar olup, sonradan birer Rus vilayeti haline gelmiş bölgelerdeki mezarlardan çıkarılan hazinelerle dolup taşmağa başlamıştır. Söz konusu mezarları kaplayan ve hep Türkçe ad tasıyan dağ ve nehirlerin civarında bulunan höyüklere yerli halk tarafından
“kurgan” denilmekte idi.
Tarafsız bilinen Rus bilginleri bile kurganları iki kategoriye ayırmıslardır: Bronz çağı kurganları, demir çağı kurganları. Demir çağında Orta Asya’nın anılan bölgelerine, hep Türklerin oturmus olduğu bilindiğinden, bu çağda yapılmıs kurganların Türklüğe ait olduğu inkâr etmek mümkün değildi. Bronz çağına ait kurganlara gelince, bunlarda sanat eserlerine ayni motifler ve ayni teknik görüldüğü halde, bu eserlere Türk olmayan sahipler.
(Rus İmparatorluğu’na tabi Türk kavimlerini hor görmeleriyüksek medeniyete karsı duydukları hayranlık bu bilginleri mevcut tarihİ ve ilmİ gerçeği kabul etmelerini imkansız kılmıstır. Gerçeği itiraf etmemek için, bu bilginler kurnazca formüller uyguladılar.
Arkeolog Gryaznov, bütün pesin hükümlerine rağmen, ilmi gerçeğin kırıntılarının kaleminden dökülmesine mani olamamaktadır…
(Kurganların göz önüne serdiği ince medeniyetin Türklere ait olduğuna dair bu gerçek Yirminci Yüzyılın süphesiz en büyük ilmi kazancıdır.)
Kırgızların Türk olduğunu herkes biliyor.1039/1040 yıllarında Kopiona köyü yakınlarında Kırgız asilzadelerine ait bir zengin mezarı bulunmuştur.Altay Türklerinin kültür ve sanatının incelenmesi için yeni vesikalar saglamıştır.
Rus bigini;
"..Altay'ın Pazırık tipindeki zangin kurganları (münasebetiyle....),Kisselev ,ilk defa 1949 bunların İsa'dan önce 5.inci ve 3.üncü yüzyıllara ait İskit sanatını red etmiştir.Çünkü bu kurganlarla Mogalistan'daki Hunların ve Karadeniz bozkırlarındaki Sarmatların Kurganları arasında benzerlik bulunmuştur.)
Şimdilik Sovyetler resmi ilmi bunlara "İskit sanat hazineleri"adını vermeye münasip görmektedir.
1967 yılında Parıs'de "Rus sanatı"etiketi altında sergi yayınlanmış Türk eserlerlerinin hepsine "İskit sanatı" adı verilmiştir.
İnsan bir yandan bu kitabı, bir yandan da Raymond Bloch tarafından yayınlanmış “Etrüsklerin sanatı”adlı cildi karıştırırsa, Etrüsk sanatı ile eski Türk sanatı arasındaki benzerliğe dikkat etmemesi, hatta bu benzerlikten dolayı şaşırmaması mümkün değildir.
Etrusk evleri
Derleme.Akcan Mir
2 Ekim 2015
KAYNAK;TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
ETRÜSKLER TÜRK MÜ İDİ
Derleme.Akcan Mir
2 Ekim 2015
KAYNAK;TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
ETRÜSKLER TÜRK MÜ İDİ
ADİLE AYDA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder