Le Figaro (Fransa)
İzmir’i Türkler yakmıştır...
New York Times (ABD)
Türkler İzmir’i intikam için yaktılar...
Temps (Fransa)
Şehri Yunanlılar yaktılar...
Times (İngiltere)
Yunanlılar yaktılar...
Le Matin (Fransa)
Şehri Ermeniler yaktılar...
Öğleden sonra saat 2'ye doğru Ermeni mahallesi üzerinden yoğun bir duman bulutu yükseliyor.
Bununla birlikte, bu yangın genişlemiyor ve sönme eğiliminde gözüküyor. Buna rağmen kaçmak
isteyen, paniğe kapılmış insanlar rıhtımda toplanıyor. Bir Amerikan vapuru, ABD konsolosluğu
önünde, hareket etmek zorunda, çünkü insanlar o vapura binmek için kendilerini denize atıyor. O
anda yine Ermeni mahallesinde, daha önemli iki yeni yangın başlıyor. Durum ciddileşiyor, çünkü
güneyden gelen rüzgâr şiddetiyle alevleri Frenk mahallesine doğru ilerletiyor. Silah sesleri var, el
bombaları patlıyor. Türk işgali altında yaşamaktansa ölmeye karar vermiş olan Ermeniler evlerini
yangına vererek, Türk askeriyle savaşmaya başladılar. Cephanelikler korkunç bir gürültüyle infilak
ediyor. Saat akşamın dokuzu; biz farkına varmadan gündüzden geceye geçtik. Gökyüzü geniş
bir ateş bulutuna dönmüş…(1)
İzmir yangınının, Ermeniler tarafından provake edildiğini daha önce bildirmiştik, şimdi resmi açıklamalar
bu haberimizi doğruluyor.” sözleriyle başlayan haberin devamında şu ifadeler yer almaktaydı.
“Ermeni Kilisesi'ne yaklaşık 100 metre uzaklıkta bir Ermeni evinde ilk yangın görüldü. Bu ilk
girişim, itfaiyecilerin çabalarıyla engellendi. Birkaç saat sonra kilise çevresinde patlayıcı maddeler
ateş almıştı. Yangın, eş zamanlı olarak Basmane'deki ve Soğukçeşme'deki Ermeni evlerinde
başladı ve art arda Ayavukla'da, Ayaparaskeri'de ve Kireçağırı mahallesindeki Ermeni evlerinde
yangın çıktı. Yangından önce bütün Ermeni evleri kapalıydı ve herhangi bir hayat belirtisi yoktu.
Yangınla birlikte Ermeniler silahlı olarak evlerinden çıktılar. Hatta Ayavukla mahallesinde bir
Ermeni'nin kendi evini ateşe vererek çıktığı görüldü. Birçok evde yangını körükleyen paçavra par-
çalarına rastlandı. Bu mahallelerde yaşayan Ermeniler, aynı zamanda yangını söndürmek isteyen
itfaiye erlerine ateş etmeye başladı.(2)
Acaba Türklerin Kurtuluş Savaşı tarihinde böyle akıl dışı bir olayın benzeri var mıydı? Mustafa Kemal
buraya işgal süresince Rumlar yerleşti diye yeni ele geçirilen bu en verimli Anadolu şehrinin
bu şekilde yok edilmesine izin verecek bir insan mıydı?(3)
Dürüst tarihçinin dikkatine değer bir olgu şudur ki, yangının başlamasından itibaren veya müteakip
haftalarda İzmir’deki pek az insan Türklerin yangından sorumlu olduğuna inanıyordu.
Türklerin bir yangının patlak vermesine karşı düzenli uyarılar noktasında ağır bir şekilde ve suç-
lanacak derecede ihmalkâr davrandıklarını herkes biliyor, fakat ne Türk askerlerinin, ne de Türk
sivillerinin şehri kasten yaktıkları veya onu tahrip etmek istedikleri yönünde hiçbir kanıta rastlamadım.MARK P.PRENTISS, İzmir'de Görev Yapan Amerikalı Mühendis(4)
O gece yangın başladı Gazi Bulvarı'nda. Evde çoluk çocuk, annem, babam, amcalar hepsi vardı.
Bir battaniye aldık, nerde yatacağız belli değil. İzmir'den Turan'a gitmek... Vesait yok, araba çalış-
maz, hiçbir şey. Ermeniler birinciydi, yangını çıkaran. Yunanlılar çarpışıyordu ara sırada. Türkler
Eşrefpaşa'da, yukarıdaydılar.. Ermeniler Yunanlılarla birlik çarpışıyordu o zaman. Eee gördüler,
Türkler başladılar inmeye Eşrefpaşa'dan İzmir'e doğru, yangına verdiler İzmir'i. FERDİNANDO STANO, Görgü Tanığı(5)
İzmir yangını hakkında aşağıdaki tarzda beyanatta bulunmak lazımdır. Ordumuz İzmir’i her türlü
kazadan korumak için şehre girmeden evvel tedbirler almıştır. Ancak Yunanlılar ve Ermeniler
daha evvel vücuda getirdikleri örgütle İzmir’i tamamen yakmayı kararlaştırmışlardı... İzmir’i yakmak
bir din görevi olarak tebliğ edilmiş bulunuyordu..(6)
Mösyö Grescovich`in raporu ve o günlerde İzmir’de bulunan objektif
yabancı gözlemci raporlarının hepsinin de işaret ettikleri bu ger-
çeği, tarihi tersten okuyan sözde tarihçilerin fırtınalar koparması, bir-
çok Türk ve İzmirliyi derinden üzmüştür. Bu iftiraların kaynağına inilip
de altında yatan nedenler incelendiğinde koparılan yaygaranın,
İzmir’in kurtuluşu ile hevesleri kursağında kalan Rum, Ermeni ve
Yunanlılarla, onların Türk sempatizanlarının yıllarca süren kini, nefreti ile başta Mustafa Kemal olmak üzere, Millî Mücadele kahramanlarına
karşı yürütülen ‘psikolojik savaşın’ ekilen tohumlarının yeşermesi
olarak görülmektedir.
Türk bağımsızlık savaşının en önemli evrelerinden birisini, hiç
şüphe yok ki İzmir’in kurtuluşu oluşturur.
3 Türk hâkimiyetinde olduğu
her dönem; dinlerin, medeniyetlerin, toplumların hoşgörü ile
yaşadığı, 15 Mayıs 1919’da sahte iddialarla işgalinden üç yıl üç sonra,
9 Eylül 1922’de, Türk süvarilerinin mağrur bir yürüyüşle tutsaklığına
son verilirken, işgalciler ve onların destekleyicileri tarafından kaçarken
planlı olarak yakılan bu kent, Cumhuriyetle birlikte küllerinden yeniden
doğarak bir cennete dönüşmüştür.
Alevlerin
görevi; sadece İzmir`in kurtuluşunu karalamak değil, Anadolu`daki,
başta İngiliz olmak üzere Fransız ve Amerikan destekli Yunan saldırganlık
ve mezaliminin etkilerini silmekti.
Batı emperyalizmi kalıntıları, işledikleri günahlardan, alevlerin sı-
cak örtüsüyle halen arınma çabası içindeler. Oysa 15 Mayıs 1919’da
İngiliz emperyalizmin desteklediği Yunan Ordusunun, henüz karaya
ayak basar basmaz başlattıkları katliam, tecavüz, yağma ve yangınlar
dilden dile anlatılmış olup sınırlar ötesinde dahi duyulmuştur.
Türkleri; katil, canavar ve kundakçı göstererek,
bulabildikleri tüm faili meçhulleri üstlerine yıkma politikası sürdürüyorlar.
Hatta sözde Ermeni soykırımında olduğu gibi, hiç var olmamış,
hayali insanları sanal olarak yaşatmak ve sonrada onların Türkler
tarafından katledildiği yalanını insanlara yayarak, kin ve nefret
duygularını körüklemek, en kolay ve en çok kullandıkları yöntem olmuştur.
Tarih boyunca birçok büyük şehir, savaşlarda yanmış
yıkılmış harap olmuştur. Ancak İzmir`de ki yangın, Batılılar tarafından
bu şehirlerden ayrı tutulmuş ve öne çıkartılmıştır. Yangının ismi
bile ‘Büyük İzmir Yangını’ olarak telaffuz edilerek, dikkat çekmeye
çalışılmıştır.
Yangın hakkında yazılan yazılarda kaynak gösterilen, İzmir
Sigortalar İtfaiyesi Komutanı Mösyö Grescovich`in Osmanlı
Türkçesi ile hazırlamış olduğu 3 sayfalık “orjinal” raporun tamamını, Türkçe ve Osmanlıca olarak görebileceksiniz.
İlginç olan, yangın hakkında Türkleri suçlayan veya suçlamayan
tüm kitaplar veya makalelerde bu rapordan bahsedilir, ancak yazarların
hiçbiri bu raporu tam olarak görmemiştir. Kaynak olarak raporun
sadece bir kısmını gören Mark Prentiss'in yazdıklarını kullanmaktadırlar.
Yıllarca arşivin tozlu raflarında duran, belki de bir milleti
zan altından kurtaracak bu rapor, hiç kimse tarafından incelenmemiştir. Raporu ilk kez (adı geçen tarihçiler dahil) görecek ve
değerlendirecektir.(Silinecek)(7)
Avrupa basınında başlıklar, genellikle; büyük yangın sonrasında şehrin harabeleriyle
ilgiliydi. Amaç, İzmir’e yapılacak yatırımları caydırıcılıkla engellemek idi.
Öyle ki, yangın sonrası İzmir yapılanmaya başlamadan önce, “şehirde bir çiviyi
duvara çakmayı bilmeyen altı kişinin olmadığı” yönünde bilgiler veriliyordu.
Birçok Avrupalı finans ve teknik şirket kuruluşları, yıkılan İzmir için bol miktarda
yanlış yapılanma umutları yaratıyorlardı. Hâlbuki İzmir’de halen dönen fabrika
çarkları, atölyeler ve inşaat işçileriyle uzmanları imar için yoğun bir biçimde çalı-
şıyorlardı. Elbette ki, istenilen noktada bu yapılamıyordu; ancak Avrupa basınında
çıkan bu tür haberler de asılsız söylemlerden ibaretti (8)
Mihriban Akcan
1-Kaynak: Oktay GÖKDEMİR, "Fransız Kaynaklarının Işığında
1922 İzmir Yangını", ÇTTAD, VI/15, (2007/Güz), s. 14-15
2 A.g.e. , s. 8.
3-Justin McCARTHY, The Ottoman Peoples and the
End of the Empire, London:2001, Arnold, s.145-146.
4-Yaşar AKSOY, “İzmir’i Ermeniler Yaktı”, Aktüel, 8-14
Eylül 1994, s.15.
5-Pelin BÖKE, "İzmir 'Felaketi'ne dair...", Hazırlayanlar: Arus Yumul ve Fahri Dikkaya,
Avrupalı mı Levanten mi?, İstanbul 2006, Bağlam Yayınları, s. 148.
6-Yaşar AKSOY, “İzmir’i Ermeniler Yaktı”, Aktüel, 8-14
Eylül 1994, s.17.
7-Murat KÖYLÜ
Nisan 2010
8-Sinan DEMİRTÜRK / Mevlüt KAYA 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum 1922 Yangını Sonrasında İzmir’de Bunalımlar Cilt 1 Sayı 2 Yaz 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder