Sayfalar

13 Mayıs 2018 Pazar

SÜMERLER – DÜNYA TARİHİNİN BİLİNEN İLK NİNNİSİ






Kadim Yakın Dogu'dan türünün bilinen tek örnegi olan bu eşsiz yapıt, olasılıkla ogullarından birinin hastalıgı nedeniyle endişelenip, üzüntü çeken Şulgi'nin karısının agzından yazılmış bir şarkıdan oluşur. Genelde bütün ninnilerde oldugu gibi, annenin şarkısının büyük bölümü dogrudan çocuga söylenmiştir, ama korunmuş pasajlardan bazılarında çocugundan üçüncü kişi olarak söz eder, bir pasajda da anne kişileştirilen Uyku'yla konuşur. Çevirisi ve yorumundaki güçlüklere ve zaman zaman oldukça anlaşılmaz hale gelmesine karşın bu yapıtın içerigini şöyle toparlayabiliriz: şiir, annenin oglunun büyüyüp, güçlü olacagı konusunda kendini avutmak ister gibi söyledigi istek ve özlem dolu bir ururu şarkısıyla (belki bir sevinç şarkısı) başlar.
şır.
U-a a-u-a Ururu şarkımda
-büyüsün Unıru şarkımda
- kocaman olsun,
-İrina ağacı gibi sağlam kök salsın,
Şakir bitkisi gibi boy atsın.
Sonra uykusunun gelecegini söyleyerek oglunu rahatlatmaya çalıR.
Efendi (belki Uyku) .... ,
Irmak kenarında sıralanmış, tomurcuklanan elma ağaçlarının arasında, O (Uyku?) . .'nun üzerine elini uzatacak, Yatanın üzerinde elini tutacak, Oğlum, uyku seni aldı alacak, Uyku seni bastırdı bastıracak.
Uykudan söz eden anne, şimdi doğnıdan uykuya, oğlunun uykusuz gözlerini kapatması ve anlaşılmaz sesler çıkarıp uyumasını engelleyen dilini susturması için seslenir.
Gel, Uyku, gel Uyku,
Oğlumun olduğu yere gel,
Çabuk (?) oğlumun olduğu yere gel Uyku,
Uykusuz gözlerine uyku ver,
SüRMeli gözlerine elini koy,
Dışarıdaki diline gelince,
Durmayan dilinin uykusunu engellemesine izin verme.
Sonra yine hasta oğluna döner ve Uyku onun kucağım kırmızı buğdayla doldunınca, Şulgi'nirı oğlunu iyileştirecek küçük tatlı peynirlerin yanı sıra bahçesinden bol sulu marullar bulacağına söz verir:
O (Uyku) kucağını kırmızı buğdayla dolduracak,
Ben -ben senin için küçük peynir tatlısı yapacağım,
insana şifa veren küçük peynirlerden,
insana şifa verirler,
Ah, efendinin oğlu,
Ah efendi Şulgi'nin oğlu!
Bahçem bol sulu ınaruldur,
Gakkul marullan iyi yetişmiştir(?),
O marulları yesin efendi.
Bundan sonra ururu şarkısına dönüp, oğluna seven bir eş ve neşeli bir dadı tarafından bakılan sevgili bir oğul vereceğini. söyler
URURU şarkımda -ona bir eş vereceğim,
Bir eş vereceğim ona, bir oğul vereceğim,
Yüreğe neşe saçan dadı onunla konuşacak,
Yüreğe neşe saçan dadı onu emzirecek.
Ben - ben oğluma bir eş alacağım,
Çok tatlı bir oğul doğuracak ona,
Yanan kucağında yatacak karısı,
Açılmış kollarında yatacak oğlu,
Karısı onunla mutlu olacak,
Oğlu onunla mutlu olacak,
Onun kucağında sevinecek genç karısı,
Onun tatlı dizinde büyüyecek oğlu.
Bununla birlikte, oğlunun hastalığı için duyduğu endişe şimdi bütün benliğini kaplamıştır ve doğrudan oğluna seslendiği bu pasajda, sıkıntılar içindeki imgeleminde onun öldüğünü, ağlayıcıların yasını tuttuklarım ve böceklerin her yanını kapladığını düşünür:
Sen acılar içindesin,
Ben endişeler içinde,
Elim kolum bağlı,
yıldızlara bakanın,
Yeni ayın şavkı yüzüme vurur;
Kemiklerin duvara dizilecek,
"Duvarın adamı" senin için göz yaşı dökecek,
Ağıtçılar senin için lirlerine vuracaklar,
Gekolar senin için yanaklarım paralayacaklar,
Sinekler senin için sakallarını yolacaklar,
Kertenkeleler senin için dillerini ısıracaklar (?),
Acı çekenler, hep senin için çekecekler,
Acı saçanlar, hep senin saçacaklar.
Yine uykudan söz edilen hasarlı bir pasajın ardından, anne, oğlunun bir eşi ve oğlu, bol tahılı, iyi bir meleği ve mutlu, neşeli bir saltanatı olması için dua eder.
Karın desteğin olsun,
Oğlun kısmetin olsun,
Ayıklanan arpa gelinin olsun,
KUSU tanrıçası Aşnan yanında olsun,
Güzel sözlü koruyucu bir meleğin olsun,
Mutlu günlerin saltanatına erişesin,
Şölenler yüzünü ağartsın.
Şiirin kalanı oldukça bölük pörçük ve belirsiz, ancak sonuna doğru olasılıkla anne bir kez daha oğluna, geleceğin kralına seslenir ve gözü korkutulmazsa onu parçalara ayıracak bir köpek olan düşmanı engellemesi için Ur ve Uruk kentlerini desteklemesini öğütler,annenin oğluna duyduğu güçlü sevgi, bir oğulun annesine duyduğu sevgi dolu hayranlıkta karşılığını bulur; annesini çok seven, ona aşırı düşkün olan Ludingirra adlı bir oğulun gönderdiği bir mesaj biçiminde yazılmış oldukça sıradışı bir yapıttır bu. Luclingirra annesini, abartılı, şiirsel benzetmeler ve eğretilemeler kullanarak ideal kadın ol;ırak canlandırır: güzel, ışıltılı, çalışkan, üretken, cana yakın, neşeli, tatlı kokuludur. Bu şiirin metni, Üniversite Müzesi'ndeki eski asistanlarımdan biri olan Miguel Civil tarafından önce bir araya getirilmiş, sonra da (1964 yılında) kusursuz bir çevirisi yapılmıştır. 1967 yılında, Sorbonne profesörlerinden Jean Nougayrol, Ugarit kazılarında bulunmuş ve Sümercenin yanı sıra Akadca ve Hititçe çevirilerinin de yer aldığı bu belge metninin tamamını içeren büyük bir tablet parçası yayımladı. Nougayrol'ın özenli ve titiz çalışmasının metnin anlaşılmasında büyük yararları olmuştur
DERLEME;AKCAN MİR KAYNAK;S.Kramer, Tarih Sumer’de Başlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder