Odin

İki Viking tanrı sülalesinden Aesir’in baş tanrısı olan Odin, dünyanın ve ilk insanın yaratıcısı sayılırdı. Adı “tahrik”, “hiddet” ve “şiir” anlamına gelen óðr’dan gelmektedir. Bir savaş tanrısı olmakla birlikte, büyü, zafer ve av tanrısı olarak da bilinir.Odin bir savaş tanrısı olarak çoğu kez hedefini şaşmayan mızrağı Gungnir’le ve yüzüğü Draupnir’le birlikte tasvir edilirdi. Draupnir her dokuzuncu gecede yeni sekiz yüzüğü ortaya çıkran özel bir yüzüktür.

Odin’in diğer ismi Alfadir. İngilizce Allfather; herkesin babası, tüm tanrıların babası anlamını da taşımaktadır. Asgard’daki sarayının ismi Valhalla’dır. Burada tahtı Hlidskjalf bulunur. Bu tahttan dokuz diyarda olan tüm olayları gözler. Ayrıca yeryüzüne ve gökyüzüne hakimdir, gerektiğinde kartala dönüşebilir.

Efsaneye göre, Odin’in kuzgunları Huginn ( düşünce ) ve Muninn ( hafıza ) evrenin her yanında uçup haberler toplayarak ona yardımcı olur. Uçabilen sekiz bacaklı bir at olan Sleipnir adlı binek hayvanı ile Freki ve Geri adında iki tane kurt eşlik eder.

Odin’in çeşitli tanrıçalardan ve dişi devlerden olan bir çok çocuğu vardır. Jord’ dan olan çocuğu Thor, dev Grid’den olan çocuğu Vidar ve eşi Frigg’den olan çocukları, Balder,Hod Bragi,Hermod’dur.

Odin’in Bilgelik Uğruna Gözünü Feda Edişi

Odin bir gün Yggdrasil’in ( dünyanın merkezindeki kutsal ağaç ) köklerinin altında duran “en yüksek bilgelik kuyusu”nu aramaya koyulur.Suyunu içen kişiye olağanüstü bir kavrayış kazandıran bu kuyunun başında azın dev Mimir nöbet tutmaktadır. Bir gezgin kılığına giren Odin kuyuya ulaşmaya çalışır;ama yolunu kesen Mimir önce bir şeyini feda etmesi gerektiğini söyler. Bunun üzerine Odin gözünü oyup çıkarır. Sonrasında kuyudan içtiği bir avuç su geçmişi,bugünü,geleceği görmesini sağlar.Tek gözü ise yüce bilgeliğe ancak bir bedelle ulaşabileceğini gösteren bir yadigar olarak kuyunun dibinde kalır.