Kiril ve Metodius kardeşler 9. yüzyılda Selanik’te doğmuşlar. Slavlar arasında Hristiyanlığın yayılmasını sağlayan misyonerler. Kiril alfabesinin merkezini oluşturan Glagolitik alfabeyi geliştirmişler.Kiril ve Metodius kardeşler, Ortodoks dünyasında Hz. İsâ (as)’nın havarîleri ile aynı derecede kutsanmış kişilerdirler.
Kiril’in teoloji alanındaki yetkinliği ile birlikte Müslüman ve Yahudî dillerini (Arapça ve İbranîce) çok iyi konuşması, O’nu Bizans İmparatorluğu’nun dış ilişkilerinde “vazgeçilmez” kılmıştır. Abbasî Halifesi Mûtewekkîl huzurunda Arap dîn bilginleriyle beraber “Teslîs”i tartışmaya gidecek ve bu sayede halifelik ile imparatorluk arasındaki diplomatik ilişkilerde olumlu rol oynayacaktır. Kiril ayrıca Yahudîlik’le ilgili de yazılar yazmış, fakat daha çok aleyhte bir dil kullanmıştır. Yazılarındaki Yahudî karşıtlığı, Hazar Kağanlığı ziyaretinin sonucu olarak değerlendirilmektedir. (Bilindiği gibi Hazar Hanları, siyasî bir tercih yapmış ve ne Müslüman halifeliğinin ne de Hristiyan imparatorluğunun tabiyetine girmek istediklerinden, Yahudîlik’i “devlet dîni” olarak kabul etmişlerdir)
Kiril 860 yılında Bizans İmparatoru III. Mihail’in isteği üzerine Hazar Hanlığı’na gidecektir. Görevi, yayılmakta olan Yahudîlik’i engellemektir. Ancak bu görev başarısız olacak ve Hazar halklarının “resmî dîni” Yahudîlik olacaktır. Görevden İstanbul’a döndüğünde üniversitede öğretim üyesi olacak, kardeşi de bu süre zarfında Bizans bürokrasisinde yükselecektir.
862 yılında iki kardeş, onları Hristiyanlık tarihinde önemli bir yer almalarını sağlayacak görevle görevlendirilirler. Moravya Prensi Rastislav, İmparator III. Mihail ve patriğe mesaj göndererek, yönetimindeki Slav halklarını Hristiyanlık dînine geçirecek misyonerler isteyecektir. Bu isteğinin sebebinin dînî değil siyasî olduğu anlaşılmaktadır. Rastislav Franklar’ın sayesinde başa geçmiş ancak şimdi bağımsız hareket etmektedir. Roma’dan gelen misyonerleri ülkesinden kovmuş, onun yerine Bizans’tan misyoner istemiş, hem de siyasî destek talebinde bulunmuştur. Bu istek bölgede Bizans etkisinin genişlemesi için bir fırsat olarak değerlendirilecek ve göreve Kiril ve Metodius kardeşler gönderilecektir.
Kardeşler öncelikle bu devâsâ görevde kendilerine yardımcı olacak dîn adamlarını yetiştirirler. 863 yılında ise İncil’i Eski Slavca’ya çevirirler ve dînlerini yaymak için Slav halklarının arasına giderler. Görevlerinde başarıya ulaşacaklardır. Ülkede Franklar’ın Alman dîn adamlarını bulurlar. Bunlarla dînî anlamda çatışmalar yaşanacaktır. Görevlerini daha iyi yerine getirmek için Glagolitik Alfabe’yi geliştirirler ki, alfabe, Slav el yazmalarında kullanılan ilk alfabedir.
Kiril ve Metodius kardeşler, Glagolitik Alfabe’yi geliştirerek bundan yeni bir alfabe icâd etmişlerdir. Bu alfabe, Eski Slav dilinin yazılabilmesi için geliştirilen ilk alfabedir. Kiril Alfabesi bu alfabeyi esas alarak şekillenmiş ve günümüzde ağırlıklı olarak Slav dillerinde kullanılmaktadır.
Kiril ve Metodius kardeşler, Hristiyanlık için önemli metinleri de Slav diline çevirerek ilk Slav yasalarının oluşturulmasına öncülük etmişlerdir. Kardeşlerin İncil’in hangi kısımlarını Slav diline çevirdiklerini tam olarak bilinmemektedir. Ayrıca kaynak İncil olarak Roma mı yoksa Constantinople İncili’ni mi aldıkları bilinmemektedir.
867 yılında Papa I. Nicholas, kardeşleri Roma’ya çağırır. Slav halkları arasındaki misyonerlik faaliyeti bu sırada “Salzburg Başpiskoposu” ve “Passau Piskoposu” olan Teotmar’ı rahatsız edecektir. Teotmar bu bölgede Bizans etkisine karşıdır. Clement’e ait dînî değeri olan eserlerle Panonya (Blaton bölgesi) üzerinden 868 yılında Roma’ya ulaşırlar. Beraberlerindeki değerli eserler yüzünden çok sıcak karşılanırlar. Constantinople ile Roma arasındaki çekişme yüzünden gelişlerine kuşkuyla bakılan kardeşler, bilgileriyle de dikkat çekince Slav halkları arasında yaptıkları misyonerlik faaliyeti Roma tarafından desteklenir. İkilinin yardımcıları olan Formosus ve Gauderic de Roma’da bulundukları sırada kilise hiyerarşisinde yükselirler. Yolculuk sırasında yorgun düşen Kiril hastalanır. 14 Şubat 869 günü hayatını kaybeder.
Kiril ve Metodius kardeşler, misyonerlik faaliyetleri çerçevesinde Slav halklarının kültürel gidişatını etkilemiş ve “Slavlar’ın Önderleri” ünvânına layık görülmüşlerdir. Ölümlerinden sonra, Slav halkları arasındaki çalışmalarını öğrencileri devam ettirmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder