Anadolu ismi konmadan önce Galatea denen bu bölgede yaşayan insanlar Keltti, burası Anadolu nun göbeğiydi.İ.Ö 700 lü yıllarda,Truva savaşlarından çok sonra, Keltler, Yunanistan üzerinden İyonya o zaman adı Anadolu 'ya geliyorlar.Truva savaşları Kelt’lerin savaşlarıydı.
Kelt dilinde Türkiye (Türkije),Medeni yerleşim alanı yani Kelt aristokratların'ın yerleştikleri alan anlamına geliyordu.O yer aslında merkezi yönetim yeri oluyor.Diğer anlamları da ;Şelde (o dönemdeki nehrin adı)Nehri nin getirdiği alüvyonların agzı (Nehirlerin taşıdığı toprakların (alüvyonları)),Üçüncü anlamı ;Tarıma elverişli olna bölge olması..Keltler Orta Asya kökenli bir toplumdur.O zamanlar Anadolu diye bilmediğimiz bu coğrafi toprakları kendi yasalarıyla artı olarak Druidler tarafından yönetilmiş alanlardır.Kelt’ler pagan dinine inanıyorlardı, pagan rahipleri vardı .Doğu Roma’lılar oraya Medusa’yı ters olarak bilerek koymuşlardır,Pagan (hristiyan olmayan kafir olarak )Tanrı ile iletişimde olan bilge konumunda olan kişilerdir.Yani Paganlıgı ters getirdik der gibi anlam yüklemişlerdir.Anadolu da Şahmeran da Yılanla bütünleşmiş bir bir simge ..İki farklı kültüre ait olan iki ayrı efsanevi karakteri,Medusa ile Şahmeran pagan kökenli bir durum ortaya çıkarıyor (benzeliğine istinaden )Druid’ler Medusa’ya Gece Ana adını vermişlerdir.Batıda Uşak, Aydın,Eskişehir, Doğuda Sivas, Şarkışla civarı Aşağıda Toroslar ve yukarıda Tonya Merzifon Samsun civarı, bu bölge Galatea idi yani Kelt’lerin gelip devlet kurdukları yerlerdi.Kelt kelimesi ilk kez Yunanlı tarihçi Hecataeus tarafından M.Ö. 517 yılında yunan mitolojilerinde geçmektedir. Kelt kelimesi; cesur, savaşçı, erdemli anlamına gelmektedir. Keltler Anadolu’ya gelip , Orta Anadolu’da Kızılırmak (Ankara, Yozgat ve Nevşehir)(çevresinde yerleşim kurdular.Yunanlılar bunlara Galatyalılar dediler.Yozgat’ta bulunan Tavium Antik Şehri ve Gordion’da bulunan kalıntılar,İstanbul’daki Galata semti gibi bazı yer isimleri ve çeşitli buluntular kalmıştır. Keltçe, Hint-Avrupa dil ailesine bağlıdır. Keltlerde kadınlar savaşçı olarak üstün meziyetlere sahipti. Savaşçı Kelt kadınlarına verilebilecek en önemli örnek Kelt İceni kabilesinin lideri olan Kraliçe Boudicca’ydı. Boudicca, Roma’nın Britanya’yı işgaline karşı isyan bayrağını çekmiştir. İlk başlarda aldığı galibiyetlere rağmen son Watling Street Savaşı’nda Roma ordusuna yenilmiş ve savaş alanından kaçarak intihar etmiştir. Fakat bu yenilgiye rağmen Romalılar ondan çok korkmuş olacaklar ki, onu tanımlarken bilinçaltlarındaki korku adeta ön plana çıkıyor: “Çok uzun boyluydu, hatta erkeklerden bile daha uzundu. Sesi gür ve güçlüydü ve dağdan dağa yansıyacak kadar yüksekti. Ateş saçan delici güçleri ve belinden aşağı sarkan uzun, gür, kızıl-kahverengi saçları vardı. Dalgalanan ekose bir pelerin giyerdi. Boynunun etrafında kalın ve altın rengi bir gerdanlık takardı.”Keltik tanrılar arasında erkek tanrılar olduğu gibi kadın tanrılar da vardır. Kadın tanrılarbereket tanrıçalarıdır. Prof. Lagerbring'e göre İsveç Tanrısı Odin, "Herwarar Masalı"nda Tirkiar (Türkler) ve Asiemaen (Asyalılar) olarak tanıtılan büyük bir kitlenin önderiydi.
Doç. Dr. Haluk Berkmen'e göre Kelt adının Kalat adından dönüştüğü ve Kalat adının K G dönüşümüyle Galat şeklini aldığı şeklinde.Roma ordularının baskısı altında göç etmek zorunda kalan Kalatlar veya Galatlar aslen orta Anadoluhalkıdır. Ankara, Çorum ve Konya bölgesine yerleşmişlerdi. Ankara adının aslen bir Kalat adı olduğu ve “kalan, yerleşen” anlamına geldiği söylenir. Kalat adıyla “kalan” sözünün ortak ve yakın anlamı onların Ön-Türk kökenli olduklarına işarettir . Bölgelerinin adı da Roma kaynaklarında Galatia olarak geçmektedir . Altta Kalatların bölgesi görülüyor. Kalat adı önce Kelet ve ardından Kelt adına dönüştü. Roma etkisi hem Kalatları hemde Ostrogotları daha kuzeye ve batıya doğru itti. Böylece Kelt ile Ostrogot karışımı büyük Kelt veya Latince okunuşuyla Celt (Selt) toplumu oluştu.Kaynaklar Keltlerin Orta Avrupa’dan çıkıp Anadolu’ya göç ettiklerini yazsa da bu sav hiç akla yakın değildir. Zira İstanbul ile Konya arasındaki geniş alanda onların eserlerine rastlanmamaktadır. Eğer batıdan gelmiş olsalardı o bölgede de eserler bırakırlardı.Mayıs 1891 yılında, Danimarka’nın kuzey bölgesindeki Gundestrup kasabasında ilginç bir güğüm bulundu. Bu konuyu incelemiş olan Timothy Taylor, güğümün Trakya bölgesinden gelmiş olabileceğini söylüyor.Güğümdeki görüntüler Kelt kültürüne ait olup Benzer simgeleri hem Ön Türklerin hem de Sümerlerin kültüründe de görülmüşdür.Yani ortak bir kültürün görüldüğü izlenmişdir
Mihriban Akcan
Kaynak;
Araştırmacı yazar Aytunç Altındal
Doç. Dr. Haluk Berkmen Kadim Diller ve YazılarYazı: 92
tarih-keltler-4ee24223-186d-4c3c-8be3-f0ddf2ac69c1.pdf Mücahit Özdoğan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder