13 Kasım 2017 Pazartesi

ETRÜSK MUAMMASI


Etrüsklerin ezelden beri İtalya'da yaşamış olduklarına dair görüşün Halikarnaslı Diyonizos'un iddiasına sığınırlar.Bu isa'dan önce Birinci Yüzyılda Roma'da yaşamış olan bir Yunanlı tarihçidir.İşin aslı araştırılacak olursa Halikarnaslı Diyonizos'un "Roma'nın geçmişi2 adlı kitabında Etrüsklerin İtalyan'ın yerli olduklarnı açık ifade etmekten uzak olduğu görülür.
Gerçekte adı geçen tarihçi Etrüskleri yerli sayan bir yandan da b unları başka yerden göçüp geldiklerini iler, süren yazarların görüşlerini sayıp döktükten sonra sahsi kanaatini aşagıdaki gibi belirtmiştir.
**"Etrüsklerin İtalya'nın yerlisi olduklarını söyleyen yazarların görüşü bana daha makul daha doğru görülmektedir....Çünkü Etrüskler son derece eski millet oldukları gibi gerek dillerinin ,gerek örf ve adetlerinin diğer milletlele alakası yoktur."
Görülüyorki tarihci ihtiyatlı bir lisan kullanmaktadır.Bu belki yaşadığı dönemin şartlarından ileri gelmektedir.O dönem Roma'nın en parlak çağı Ogüst devridir.
Roma medeniyeti yabancıdan alınmış olamazdı.Bahsi bile edilemezdi.Etrüsklerin tamamen temsil edilmesi ve latinleştırilmesi için idari tedbirler alınmış.Etrusklerın yabacı dıyarlardan geldikleri nazariyesinden hoşlanılacagı şüheli idi.
Halikarnaslı Diyonizos aynı zamanda yazar ve santcıların koruyucusu Etrüsk asıllı Mecanas'ın dostu idi.Mecana ise yine Etrüsk asıllı ve Eneid adlı eserşni yazmakta bulunan Vergilius'un Nazariyesini tercih edebilirdi....
(zira şüphe yokki bu Enea efsanesi Etrüsk efsanesi idi.Virjil her halde doğrudan doğruya imparator Ogüst'un verdiği talimat gereğince EDebi ve ideolojık bakımdan iki kavmin kaynaşmana yardımcı olmak üzere Etrüsk efsanelerini Romalaştırmakta ve Roma'nıngeçmişini Etrüskleştirmekte idi.
Fransız Etrüskrologu Alain Hus "Esrarengiz millet Etrüskler"adlı eserinde "Etrüsklerin yazmış oldukları tarihler,onların destanları,efsaneleri Roma'ya mal edilmiştir.
İşte herkesi memnun etmeyecek bu durum Halikarnaslı Diyonizos'un ifadeleri Etrüsklerin yerliliğine dair Görüşe delil ve temel teşkil etmektedir.
Tages efsanesine gelince;
"Tarkinya toprağı "tabiri sadece "Etrüsk topragı" demektir ki ,Etrüsklerin yaşadığı toprakların hepsi Etrüsk toprağı sayılabilir.
Tarihçi Xanthos'un Etrüsklerin hicretini zikretmemesi ise mühimsenecek bir itiraz olamaz.Her tarihçi Mevcut olaylar arasında seçim yaparak eserinin planlarına uymayanları bir tarafa bırakmak hürriyetine sahiptı.
Halikarnaslı Diyonizos'un Lydia ile Etruria'da konuşulan lisanlar arasındaki farka ait iddiası da ciddiye alınacak nitalikte değildir.Etrüsklerin Anadolu'dan ayrıldıkları tarih ile Halikarnaslinın eseri yazdığı devir arasında bin sene ğeçmiş bulunduğundan bahis konusu fark fazlası ile tabiidir.
Buna göre Von Vacano'nun dediği gibi ,Tarih ilminin Bugünkü ilerlemiş durumu itibari ile Etrüsklerin menşei hakkındaki bu birinci nazariye tatmin edici olmaktan çıkmıştır.
ESKİ YUNAN TARİHÇİLERİ
Luigi Pareti ,Etrüsklerin İtalya'ya başka bir ülkeden gelmiş olmasını kendisinin peşin hüküm ve kararına uymadıgından ,her cümlesinde şöyle başlar;
"Yunan tarihçileri şu yanlış iddiayı öne sürerler ki....."
"Yunan tarihçilerin yersiz kanaatine bakılırsa....."
Etrüsklerden Tyrhen (tyrsen) adı ile bahsetmiş olan Yunanlı Tarihçilerin başlıcaları şunlardır;
Hezyod
Hekate
Herodot
Tüssidid
Hellanik
Kallimak
Strabon
Bizanslı Stefan ve saire
Bu yazarlar Pelasg adlı bir kavimden bahsederler ki Yunanistan'da ve anadolu'da yerleşmiş ve Truva muharebesinden sonra İtalya'ya hicret etmiş Etrüsk adını almıştır.
Baloch,Fick,Treidler,Meyer,Ehrlich gibi Alman bilginler Pelasglar konusunu incelemiş ,Etrüsklerin aynı kavim oldugunu ileri sürmekte tereddüt etmemişlerdir.
Pelasgca Milattan önce 5 inci yüzyılda bile Trakya sahillerinde ,Propontid'in güneyinde ve İmros ,Lemmos gibi adalarda henüz konuşulmakta idi.1885 yılında bulunan ,fakat hanüz deşifre edilmeyen o meşhur yazıt belki de bu dilin bir örneğini vermektedir.....
Pelasg dili ile Etrüsk dili arasında akrabalık ihtimalini hatıra getirir.
Bugün Liege Üniversitesi profösörlerinden A.Severyns gibi bir bilgin emin bir ifade ile "Homer'den önce Yunanistan ve Yakın Doğu"adlıeserimde;
"Esrarengiz Etrüskce ile Lemnos yazıtlarında kullanılan ve daha esrarengiz olmayan dili mukayese eden bilgınler,bu iki dil arasında garip benzerlikler bulmuşlardır.Etrüsklerin İtalya'yı işgal etmeden önce Tyrsen adı altında ,Ege'nin bir köşesinde yaşamış olduklarını hatırlanırsa,bunda şaşılacak birşey bulunmadığı neticesine varılır"
Heredot tarafından ileri sürülen görüş Etrüsklerin Lydia dan geldiklerine dairdir.Truva'dan geldiklerine dair Virjil tarafından terennüm edilen inanış arasında çelişki yoktur.
çünkü Pelasglar hem Lydia hem Truva 'da yerleşmiş bulunuyorlardı.Göçleri için kullandıkları ;zmir limanı da oralardan uzak değildi.
Derinleştıkçce Etrüsk=Pelasg deklemi ortaya çıkmaktadır.
Pelasg kavmi eski yunan tarihçilerine göre söyle;
1) Pelasglar kuzeyden gelmiş bir kavimdir: Bu kendilerinin ya Yunanistan’ın, ya da
Karadeniz’in kuzeyinden geldikleri manasına gelir.
2) Bu kavim durmadan yer değiştirirdi, yani göçebe idi.
3) Pelasglar oturdukları bölgelerin veya kendilerini yöneten başbuğun adına göre kolayca ad değiştirirlerdi.
4) Pelasglar inşaatçı ve imarcı bir millet idiler. Atina’ya hakim bulundukları sırada, orada öyle bir duvar meydana getirmişlerdi ki, bunun bir parçası asırlara meydan okumuştur.
5) Nihayet, Pelasgların komşu milletler açısından pek hoş olmayan bir adetleri vardı: o da kız kaçırma şeklinde başka milletlerin kadınları ile evlenmeleri idi.
6) Yukarıdaki beş noktaya Yunanlı tarihçiler tarafından işaret edilmeyen, fakat Lemnos yazıtlarının teyit ettiği ve bilginlerce Etrüsk lisanı ile Pelasg lisanının birbirine benzetilmesinden çıkarabileceğimiz şu noktayı da ilâve edebiliriz: Pelasglar Hint – Avrupa olmayan, agglutinatif ve ses uyumuna tabi bir dil konuşurlardı.
Derleme.Akcan Mir
KAYNAK;TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
ETRÜSKLER TÜRK MÜ İDİ
ADİLE AYDA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KARAKEÇİLİ YÖRÜK AŞİRETİNİN TARİHİ

Bir milletin kültürü,geçmişinden süzülüp gelen maddi ve manevi değerlerin bütününden meydana gelir. Büyük Türk milletinin tarihi dünya tari...