Sayfalar

15 Mayıs 2018 Salı

SARGONUN KIZI ENHEDUANNA



Enheduanna, adı ve ürettikleri tarihe geçmiş olan, dünyanın ilk yazarı ve şairidir…
Milattan önce 2300 lerde yaşadığı bilinen ve resmi kayıtlara geçmiş, yeryüzünde bilinen ilk yazar ve şairdir.
Enheduanna’nın varlığını haber veren ilk tarihî belge 1925 yılında Mezopotamya kazılarıyla ünlü arkeolag Leonard Woolley tarafından bulunur.
1995 yılında ise William W. Hallo ve J. A. Van Dijk adlı sümerologlar bulunan 50 tableti birleştirerek Enheduanna’ya ait bir şiiri tamamlamıştır.
Bugün elimizde Enheduanna'dan kalan iki mühür, bir disk ve bazı tabletler vardır.
Elde bulunan kalıntılar Pensilvanya Müzesi’nde sergilenmektedir.
MÖ 2300 yıllarının birinde Akad kralı Büyük Sargon’un (ki kendisi tarihte bilinen ilk imparatorluğu kurmuştur) kızı olarak dünyaya gelen Enheduanna, babası tarafından Ur kentindeki Ekişnugal tapınağına başrahibe olarak görevlendirilmiştir.
Aslen Akadlı olup Sümerlere kral olan Sargon’un büyük bir devlet kurması ve Akad kültürü ile Sümer kültürünü kaynaştırması için babasına yardım etmiş,
Sümerlerin aşk tanrıçası İnannan için şiirler yazmıştır.
Günümüze kadar gelebilen şiirleri Enheduanna’yı tarihte bilinen ilk kadın şair yapmıştır.(alıntı)

Enheduanna’ya ait şiirin yer aldığı bir tablet

…M.Ö. 2300 yıl öncesine uzanıyoruz…
Akad kralı büyük Sargon’un kızı, bir prenses ama aynı zamanda da Tanrıça İnanna’nın baş rahibesi, tarihin bilinen en eski kadın şairi, hatta tarihte belgelenmiş bilinen ilk şarı de o:: Enheduanna! Hayatına eğilince bir tapınak rahibesi olması acaba rastlantı mı diyor insan. Çünkü bir tabletten Akad kralı büyük Sargon’un da bir tapınak rahibesinin oğlu olduğunu öğreniyoruz.
Sümerlerde tapınak rahibeleri, tanrı ile evli sayıldığından doğan çocukları yaşatılmıyor. Ama bu taınak rahibelerinden biri bebeğini gizlice doğuruyor, ziflediği saz bir sepete koyarak nehre bırakıyor… (Musa gibi!) Bu bebeği bir sucu bulup büyütüyor ve onu Kiş sarayına içkici başı olarak veriyor. Kiş kralının yaşlılığından ve güçsüzlüğünden yararlanan Sargon adlı çocuk büyüyor, güçleniyor ve kralığı ele geçiriyor, daha sonra çevresindeki diğer şehir krallıklarını da ele geçirerek sınırlarını genişletiyor.Böylece Kuzey Akad, güney Sümer olarak adlandırılıyor. Sargon Agade’yi başkent yapıyor…
Ancak çoğu Sümerli olan halkın tanrıçası, İnanna’yı da İştar adıyla tanıyarak kızı Enheduanna’yı Ur şehrindeki, ay tanrısı ve İnanna’nın babası Nanna’nın mabedine baş rahibe atıyor.
Ancak Enheduanna, sadece din adamlarının başı olarak bulunduği mabet için değil bütün Sümer tanrı ve mabetlerini öven ilahiler yazıyor, şiirleriyle Mezopotamya’da büyük bir şair olarak tanınıyor, şiirlerini ve ilahileri hem Sümerce hem de kadın dilinde yazıyor (çünkü Sümer toplumunda kadınların kendilerine özgü ayrı bir dilleri vardı), şiirlerinde birinci şahsı kullanıyor, Enheduanna’nın kil tabletler üzerinde günümüze kadar ulaşan 43 şiir ile yazı ve yapıtları olduğunu öğreniyoruz.
Ayrıca gözümüzün önüne getirmek de bir disk sayesinde mümkün, Enheduanna’yı bu disk üzerinde görebiliyoruz, önünde çıplak bir erkek rahip, ardında da onu izleyen iki erkek rahip daha… Enheduanna’nın üzerinde ise uzun saçaklı bir giysi, başında da bir türban görülüyor.
M.Ö. 2300 yıl öncesinden günümüze kadar namı süren bu güçlü kadın, acaba nasıl bir kadındı? Enheduanna ilk feminist olarak da yorumlanıyor, ancak ümer toplumuna bakınca bunun sadece bir yorum olduğunu düşünüyorum.
İnanna’ya yazdığı övgü dolu şiirleri nedeniyle lezbiyenlik de yakıştırılıyor.

ey İnanna! sen gök gibi yücesin, bilinsin!
sen yer gibi genişsin, bilinsin!
sen ülkede kükreyensin, bilinsin!
sen başları vuransın, bilinsin!
cesetleri bir köpek gibi silip süpürürsün, bilinsin
sen birçok zaferleri kazanansın , bilinsinDiger taraftan çok güzel olduğu, çok aşklar, ihanetler ve acılar yaşadığı ve insanların onu ölümlü tanrıça bildikleri, gittiği yerlerde İnanna diye karşılandığı da gelen bilgiler arasında. Uruk kentinden sürgün edildiğinde acısını dile getirişi gerçekten etkileyici:

Günün ışıkları yaklaşıyor
Benim üzerimdeki ışık yok oluyor
Gölge ışığa yaklaşıyor
Ve kum fırtınası gibi onu kaplayacak
Benim tatlı sesim bozuldu
Bana zevk veren her şey toza döndü
Ey Sin! Göğün kralı! Bana ne yaptı bu Luganane?
An’a söyle. İnana beni kurtarsın!
O, Lugananne’nin erkekliğini alsın!
Dağlar ve tufan onun elinde, o beni ve şehri titretti
Ona söyle, kalbi benim için sakinleşsin!
Ben Enheduanna ona bir dua yapayım…
Göz yaşlarımı tatlı bir içki gibi İnanna için akıtayım,
Ona bir selam diyeyim.

Sargon, kızı Enheduanna'yı Tanrıça İnanna'nın babası Ay Tanrısı Nanna'nın Ur şehrindeki görkemli Ekişnugal adlı mabedine başrahibe yapmıştı. Enheduanna, yalnız birçok din adamının başı olarak bu mabedi ve Uruk şehrindeki Gök Tanrısı An'ın mabedini yönetmekle kalmamış, aynı zamanda Sumer Tanrı ve mabetlerini öven birçok ilahi yazmıştır. Sistematik bir teolog olduğunu gösteren bu ilahiler, kendisinden en az 600 yıl sonraya kadar varlığını sürdürmüştür. Onların kopyaları yapılarak çeşitli şehirlerin ve okulların kitaplıklarına alınmış, oralarda okunmuş, üzerlerinde çalışılmış ve şarkı olarak söylenmiştir.



derlemedir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder