Lilith'den korunmak ..

Lilith'den korunmak üzere hazırlanmış üç koruyucu meleğin ismini içeren tılsım. (8. yüzyıl)



Söylenceye göre Lilith eşzamanlı olarak aynı topraktan yaratıldıkları için kendini Âdem’e eşit görüyor, onun sözünü dinlemiyor, Âdem ise bu şekilde bir kadın üstünlüğünü kabullenmek istemiyordu. (Bu tavrıyla belki de bilinen ilk feminist sıfatını almaya hak kazanmıştı) Tartışmalar birbirini izler ve Lilith Tanrı’nın ağza alınması bile yasak olan ismi telaffuz etme cüretini gösterir ve cennetten ayrılır, kötülerin tarafına geçer. Orada Samael isimli (Yahudiler bu ismi anmamak için sadece İbranice baş harflerini söylerler “Sameh Mem = şeytanla ilişkiye girer ve ondan çocukları olur. Daha sonra Samael’den ayrılıp Asmodeus ile birlikte olmaya başlayacaktır.

Bu arada Âdem yalnız kalmaktan sıkılmış ve Lilith’in tekrar cennete alınması için Tanrı’ya yalvarmıştır. Tanrı “Senoy -, “Sansenoy - ve “Semangelof - isimli üç meleği Lilith’i geri getirmesi için gönderir. Ancak Lilith yaptığından pişman değildir ve kesinlikle geri dönmez.




Babil metinleri Lilith'i tanrıça İştar'ın fahişesi olarak tasvir ediyor. Benzer şekilde, eski Sümer hesapları Lilitu'ya Inanna'nın handmaiden veya “Inanna'nın eli” denir. Metinler şöyle diyor: “Inanna, güzel, evlenmemiş ve baştan çıkarıcı fahişe olan Lilitu'yu, erkeklerin yoldan çıkması için alanlara ve sokaklara gönderdi.




Babylo-Sümer Lilitu, Akaden Ardat-Lili ve Asur La-bar-tu ile aynıdır, tapınak fuhuşuna başkanlık ediyordu. Ardat, “kızlık” anlamına gelen “ardatu” dan bir fahişe ve genç evlenmemiş kadınlardan türemiştir. Lilith gibi, Ardat Lili hastalık ve rahatsızlıkların bir figürüydü




Ancak, Lilith'in kökenlerinin ortaçağ spekülasyonları, Lilith'in adını İbrani halkına daha çok bilinen ilk hesaplar değildi. Bu kültürde belki de en başından beri çok iyi biliniyordu ve diğer milletlerden korktuğu için aynı sebepten korkuyordu - bebeklere zarar verme, öldürme ve kapma yeteneği nedeniyle.İsrailliler, bir erkek çocuğunun doğumuyla ilgili sekizinci günü sabırsızlıkla beklediler, böylece onu sindirecekler ve Lilith tehdidini ortadan kaldıracaklardı. Bebek kıza, doğumundan yirmi gün sonra artık Lilith tehlikesinde olmayacağı söylendi. Bazen bebekler, zarar günlerine kadar koruyucu tüller giyerlerdi.



İsrail topraklarında olduğu gibi, Yakın Doğu'daki birçok yerde de bu şeytana karşı yazılan incilerle birlikte kaseler bulundu.


O, kabın ortasında, elleri veya zincirleri ile çizilir, çünkü onun böyle bir tasviri ona zarar vermesini engelleyeceğine inanılırdı.




Resminin etrafında büyülü inciler bir spiral içinde yazılmıştır.



“Şeytan tuzakları” olarak da bilinen bu kaseler, bunun Lilith gibi iblisleri ele geçireceğine inandığı için baş aşağı gömülmüştü.

Bu kaseler eşik altında, mezarlıklarda veya son zamanlarda ölenlerin evlerinde gömülmüştü. Bu kaselerin çoğu üç kötülüğe karşı - nazar boncuğu, Lilith ve Lilith iblisleri gibi güçlü olan ve lilith'ler  üzerinde otorite sahibi olan Bagdana iblisleridir.

İsrail'de bulunan bu tür kaburgalar MS 6. yüzyıla tarihlendirilmiştir.

Bazen Lilith yarım kadın, yarım yılan olarak tasvir edilir.
Birçok Hintli köyde bazen tasvir edildiği bu türden bir yaratığı görüyoruz;

Hindistanda yılana verilen değer sanki örtüşüyor ne dersiniz?

Gokarna, Hindistan'da yılan-kadın (Naga)

Bu yarı yılan, yarı insan varlıkları Hindistan'da “nagas” olarak adlandırılır.
Bazı Hintlilerin tarihlenmesine göre yaklaşık 5000 yıldan beri Vedalar aracılığıyla biliniyorlardı.
Son derece yetenekli ve istedikleri şekli alabilen yarı tanrısal varlıklar olarak biliniyorlardı.
Bu varlıklar şekil değiştirenler olduğundan, farklı görünümlerde farklı kültürlerde bilinebilirler.



derlemedir..