Sayfalar

18 Mayıs 2018 Cuma

KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI


Kırım Tatar Sürgünü (18 Mayıs 1944) ile ilgili görsel sonucu
Kadınlar, kundaktaki bebekler, yaşlılar, hastalar, savaşamayacak durumda erkeklerden oluşan 423 bin Kırım Tatarı, gece yarısı hayvan vagonlarına istif edilerek, “Sovyetler Birliğine İhanet” suçlaması ile vatanlarından sürüldü. Halbuki binlerce Kırım Tatarı Hitler Almanyasına karşı Sovyet ordularında savaş veriyordu…

Haftalarca sürecek yolculukla Sibirya’ya gönderilmek üzere tenlere istiflenen 423 bin Kırım Tatarından bir kısmı açlıktan hayatını kaybetti. Kırım Tatar sürgünü operasyonunu çok kısa bir sürede tamamlamayı büyük bir başarı olarak gören Sovyet ordusu, Arabat isimli Kırım Tatar köyünü gözden kaçırdığını fark etti. Unutulan köy halkının çoktan yola çıkmış olan trenlere ilave edilmesinin imkansız olması nedeniyle, tüm köy apar topar bir şekilde gemilere yüklendi. Bu gemi ise bilinçli bir şekilde denizin ortasında batırılarak, Arabat köyü Tatar Türkleri acımasızca öldürüldü…

Kırım Tatarları’nın büyük bir bölümü Özbekistan’a sürgün edildi; ancak burada eski hayatlarından hiçbir şey olmadan, sıfırdan başlamak da oldukça zordu onlar için. Sürgün edildikleri yerlerde uzun yıllar ahırlarda, toprak çadırlarda yaşamaya mecbur bırakıldılar. Yeni ülkelerine uyum sağlamaları da uzun yıllar aldı…

Kırım yarımadasına ise Ukrayna, Polonya ve Moskova’dan getirilen yüz binlerce Slav kökenli aile yerleştirilmiştir. Dolayısıyla Kırım Türklerinden kalan mallar, bölgeye yeni yerleştirilen Slavlar tarafından yağmalanmıştır. Mezarlar yıkılmış, mezar taşları inşaatlarda kullanılmak üzere ayrılmış ve tüm mezarlıklar traktörler tarafından sürülmüş.

Kırım Türkleri, 1956 yılına kadar zor şartlar altında hayatta kalmak için uğraş verdiler. Bulundukları yerleşim alanının dışına çıkmaları yasaktı. Eğitim görmeleri engelleniyor, kültürlerini korumalarına izin verilmiyordu. Kırım şivesiyle konuşanlar, şarkı-türkü söyleyenler cezalandırılıyordu.

1956 yılında Krusçev, Stalin dönemini karalama kampanyası başlattı. Bu kampanya ile Kırım Türkleri, rahat nefes alma imkânı bulabildiler. Kültürel organizasyonlarına ve eğitim görmelerine izin verildi. Bu yumuşamadan cesaret alan Kırım Türkleri, vatana dönmek istediklerini ilgililere duyurmaya başladılar, Kremlin’e temsilciler gönderdiler. 1960’lara gelindiğinde sürgündeki Kırım Türkleri’nin millî mücadelesi, firesiz bir kitle hareketine dönüşmüştü. Miting ve protesto toplantıları düzenlendi. Toplantılara katılanlar ağır şekilde cezalandırıldı. 23 Nisan 1978 günü Musa Mahmut isimli bir Türk, soydaşlarına yapılan haksızlığı protesto etmek için kendisini yakarak intihar etti. Kırım Türkleri’nin efsaneleşen lideri Abdülcemil Mustafa Kırımoğlu hapse mahkûm edildi.

6 Temmuz 1987’de başlayıp 5 Ağustos 1987’ye kadar devam eden Moskova gösterilerinden sonra, SSCB yönetimi, Kırım Türkleri’nin vatana ihanet suçlarını kaldırdı. Yine de dönüş izni vermedi.

2015 yılında Ukrayna Parlamentosu Kırım Tatar Sürgününü Soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini Kırım Tatar Soykırım Kurbanları anma günü olarak ilan etti.
Derlemedir.
Kırım Tatar Sürgünü (18 Mayıs 1944) ile ilgili görsel sonucu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder