Milos Adasında esirlerimiz:
Eskişehirli müderrislerden Gazi-zade Hacı Mehmed Sadık Efendi'nın raporudur:
1-Bozüyük nahiyesinin Dudurga köyünde a'şar memuru iken taaruz haberini alınca a'şar anbarını mühürleyerek Eskişehir'de ailemin başına gelmek üzere Bozöyük'e kadar gelebilmiştim.Muharremin onyedinci Cumartesı günü idi.Son tren hareket etmiş olduğundan Eskişehir'e gelmek imkanı kalmamıştı.Yollarda yerli Rum ve Ermeniler İslam ahaliye türlü işkence yapmaktaolduğundan,Dodurga'ya dönüş imkanıda yoktu.Bozöyük'te ikametim tehlikeli olduğundan Bursa yönüne gitmeyi düşündüm.Aksu'ya vardığım zaman Yunanlılar tarafından casus adledilerek esir edildim.
2-Mudanya,Selanik yoluyla Milos adasına sevkolundum.Milos adasında öncelikle Trakyalılar ayrı bir vapura iade edildikleri gibi ,biz Anadolular dahi ayrı bir vapurla İzmir'e iade edildik.Tahminen seksen kadar sivil esir Milos adasında kalmış ve bir çadıra yerleştirilmişlerdi.Daha sonra Yunanlıların bu hasta ları çadır ile beraber yaktıklarını bizde sonra gelenlerden işittim.
3-Milos adasında Anadolu ve Rumeli ahalisinden kadın erkek beşbin sivil esir mevcut idi.Biz Selanık'ten ikinci vapur ile Milos adasına sevk olunmustuk.Esirler vapurun anbarına konularak iki gün su verilmemiş ve altıyüzyetmişiki sivil esir susuzluktan telef olmuşturçGeriye kalan esirler de Milos adasında gıdasızlıktan günde sekiz-on kişi kaybetmiştir.Mevcut beşbin esirden üçbini geri dönememiş,iki bini telef olmuştur.
4-Milos adasına sevk olunmazdan önce sekizyüz sivil esir üç ay Selanik'te ,Beyaz Kale'de mahpus kaldık.İki ay gayet az miktarda ekmekten başka bir şey verilmemiştir.Bir ay kadar yemeye imkan olmayan karavana verildi.Daha sonra Milos adasına sevk olıunduk.Milos adasında ise altı kişiye günde yanlız bir ekmek verilip,başka gıda verilemiş,bu suretle esirlerin büyük kısmı açlıktan telef olmuştur.
5-Memleketimizden gönderilen para ve mektuplar elimize verilmezdi.Giyecek namına ancak Türkiye'ye iade edileceğimizden bir kaç gün evvel,Yunan askerinin üzerinden çıkan eski elbiselerden bir miktar avret yerler dahi i açık kalmış olan bazı esirlere verilmiştir.Esirler adına gelen mektup ve paralardan bir miktarı verilmiş ve iademizden üç gün önceye kadar Yunan parası Drahmi verilmiş ise de ,bu para verildikten sonra yola çıktığımızdan bir fayda temin edilememiştir.Yunan Jandarmalarının keyfi olarak esirleri öldürdükleri zaman Yunan hükümeti tarafından mesul tutulmadığına şahit oldum
Eskişehirli Müderrislerden Elhac
Mehmet Sadık
Eyup-Sabri-Esaret-Hatıraları Alıntı_
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder