Nakiye Hanım bugün köklü bir eğitim kurumu olan “Feyziye Mektepleri”nin ilk kurucu müdürlerindedir.21 Mayıs 1919’da üç bine yakın öğretmen Darülfünun’da toplanarak İzmir’in işgalini kınarken Nakiye Hanım “Türk kadınının haksız işgal ve adil olmayan uygulamalara erkeklerle birlikte karşı koyacağını söylerken , 13 Ocak 1920 tarihinde Sultanahmet Meydanı’nda İstanbul’un işgalini protesto etmek için düzenlenen mitingde Nakiye Hanım “Size memleketin bir kadını sıfatıyla hitap ediyorum. Fatih’in, Selim’in, Süleyman’ın mezarlarını, ecdadının ebedî abideleri olan camileri, türbeleri bırakıp çıkacak içinizde bir erkek var mıdır? Ben tasavvur etmiyorum. Çıkmayacaksınız, bırakmayacaksınız. Bizde daima sizinle beraber olacağız, yanınızdan önünüzden ayrılmayacağız. Hayatından ziyade sevdiği evladını vatan sevgisine feda eden kadınlarınızın can ile sevdiği İstanbul için canını feda edeceğine elbette inanırsınız… Önünüzde açık iki yol var: biri, tarihimize şanımızla devam etmek, diğeri gözlerimizle beraber tarihimizi de kapayıp ebediyete götürmektir” diyerek mücadeleye alanlardan böyle selam eder.1930'da ise dünyada ilk kez çocuk hakları bildirgesi Taksim meydanında Nakiye Elgün tarafından okunur .Savaşta kimsesiz ve yardımsız kalan aileleri korumak amacıyla Şehid Ailelerine Yardım Cemiyeti adıyla bir cemiyet de kurar .
8 Şubat 1935 seçimlerinde Erzurum mebusu seçilen Nakiye Hanım Türkiye’nin ilk kadın vekillerinden biri olduğu gibi kürsüye çıkan da ilk kadın vekildir. Konuşmasında ;
“Arkadaşlar, başbakanımız general İsmet İnönü’ne beyanı itimad eden arkadaşlar aramızda bizim de bulunmamız ve bu bulunma onurunu bize vermiş olmanız itibarile duyduğumuz heyecanı ifade için buraya gelmiş bulunuyorum. Bu güne kadar Türk, bütün olarak her sahada yan yana, el ele çalışmıştı. Fakat bu güne kadar Türk milletinin en yüksek, en onurlu bir mevkii olan burada ilk defa yer almış bir kadın saylav olmak itibarile bunu verenlere karşı duyduğumuz hazzı ifade ederken yine bu büyük onurun içinde Türk hükümetine itimad beyan eden arkadaşlar arasında bulunmak şerefinin bize verilmiş olmasından dolayı duyduğumuz sevinci ifade etmeye çalışırken belki söz bulamıyorum. fakat bütün dünya bilsin ki Türk milleti dün olduğu gibi bu günde, bu günden sonra da hiç eksiksiz bir bütün olarak çalışacaktır. . ve bütün dünyaya bu suretle muvaffakiyetini, eserini, hüsnü niyetini göstermiş olacaktır. Bize bu güzel günleri ve bu güzel anları yaşatmış olan, ta ilk gününden beri bize rehberlik eden, önderlik eden ulu gazimiz Atatürk hazretlerine affınızı istirham ederim, büyük bir heyecan içinde olduğumdan memnu kelimeler kullanıyorum. çünkü şu anda dünyada belki pek nadir olarak hissedilebilecek heyecan duyanlardan biriyim. onun için tekrar affınızı istirham ederim. bu ulu güne erişmiş olmamızdan dolayı asîl Türk milletine muvaffakiyetler, en büyük, en güzel günler, en saadetli anlar temenni ederek huzurunuzdan çekiliyorum”
VI. ve VII. dönemlerde de Erzurum’dan milletvekili seçilen Nakiye Elgün bir çok konuda çalışmalar yaptıktan sonra 23 Mart 1954 tarihinde Cumhuriyetin en güzel kadınlarından biri olarak aramızdan ayrılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder