16 Kasım 2017 Perşembe

EMEVİLER DÖNEMİNDE TÜRK-ARAP MÜNASEBETLERİ


Peygamberimizin İslâm’ı tebliğiyle birlikte, dünyanın ücra bir köşesinde yaşayan küçük bir kavim, yeni ve büyük bir millet hâline geldi. Meçhul, basit bir hayat süren ve hattâ aşağılanarak yaşayan insanlar, bu dinle birlikte birdenbire, tarihin mümtaz kahraman, fatih ve dâhîleri oldular. Halife Hazret-i Ömer, emrindeki bir avuç Müslüman gâzisiyle 641'de Suriye ve Mısır'ı fethederek, koca Doğu Roma'nın kanatlarını kırdı. 642'de Büyük Sâsânî İmparatorluğunu yıkarak Ceyhun kenarına ulaştı ve Türklerle temasa geçti. Edinilen bilgilerin gerçekliği tam olarak kanıtlanmamış olsa da ilk Türk Arap karşılaşması 642 yılında son İran hükümdarı Üçüncü Yezdicerd’in Toharistan’daki yenilgisi neticesinde olmuştur. Hazret-i Ömer ve yerine geçen Hazret-i Osman'ın şehit edilmeleri ve sonraki yıllarda başlayan iç mücadeleler, 8. yüzyıl başlarına kadar Türklerle Müslümanların münasebetlerini bir sınır komşuluğundan ileri götürmedi. Fakat Dört Halife döneminden sonra başa geçen Emeviler çatışmaları başlatan taraf olmuştur. Emevîler tarafından, İslâm İmparatorluğunun bütün doğu bölgelerini içine alan Irak genel valiliğine Haccâc' ın getirilmesi ve bunun da Horasan'a, devrin sayılı kumandanlarından Kuteybe bin Müslim'i tayin etmesi çatışmaları başlattı. Emeviler bölgede İslâmiyet'i yaymaktan çok, yeni zaferler peşinde koşmuşlar; Müslüman olmalarına rağmen yerli halka ağır vergiler yüklemişlerdi. Bu sebeple ilk karşılaşma pek dostça olmamış ve Türklerle Araplar arasında küçük çapta çarpışmalar cereyan etmiştir. Kuteybe bin Müslim'in Maverâünnehir' in doğusuna düzenlediği akınlara karşı Türgeş Beyleri güçlü bir direnme göstermiştir. Türgeş Kağanı Şulu Han idaresindeki Türkler, 720 yılından itibaren cephelerdeki hakimiyeti ele alarak Emevî ordularını bozguna uğrattı. Böylece Emevîler döneminde Türkler karşısında başlangıçta başarıyla sürdürülen mücadeleler, sonuçta başarısızlıkla son buldu. Göktürklerin batı kanadında yer alan Türgeşler, Arapları savunmaya çekilmeye zorlamış ve bu mücadele Göktürklerin yıkılmasına kadar devam etmiştir (745 ). Göktürk hâkimiyetinin sona ermesiyle Türk toprakları doğudan Çinliler, batıdan Arapların ilerlemesine maruz kalmıştır. Bu dönemde Maverâünnehir bölgesinin savunmasını, Türgeşlerin yerini alan Karluklar üstlenmiştir. Ancak bu mücadeleler, Türklerin İslâmiyet’i yakından tanımalarına ve tetkik etmelerine zemin hazırladı. Kısa bir süre sonra da, Türklerin İslâm’ın bayraktarı olarak dünya sahnesine çıkmasına vesile oldu.
Sonuç:
Emeviler, Türklere de diğer Arap olmayan milletlere yaptığı gibi ikinci sınıf gibi davranmışlardır ancak bu durum Emevilerin yıkılmasıyla sona ermiştir ve Talas Savaşıyla birlikte Türkler, İslamiyet’i kabul etmiş ve İslamiyet Türkler arasında hızla yayılmaya başlamıştır.

Türk- Arap İlişkileri
1) Türk - Arap ilişkileri, Halife Ömer zamanında başladı. Bu dönemde İran'daki Sasanî Devleti'ne son veren Araplar, Ceyhun ırmağına ulaşarak Türklerle karşı karşıya geldiler.
2) Ancak Türkler ile Araplar arasındaki mücadeleler, Emevîlerin ırkçı politikaları ve Arap olmayanlara karşı uyguladıkları baskılar nedeniyle şiddetlendi. Baykent, Buhara, Semerkant, Kaşgar gibi önemli Türk illeri, Arapların eline geçti.
3) Göktürklerin yeniden güçlendikleri dönemde Kül Tekin, Maveraünnehir'deki bazı yerleri Araplardan geri aldı.
4) Türgeşler zamanında da Türk - Arap savaşları devam etti. Ancak Türgeşlerin dağılmasından sonra Maveraünnehir'de Arapların ilerleyişini durduracak bir Türk devleti kalmadı.
5) Emevîlerin, Arapları diğer Müslümanlardan üstün tutmaları ve Türklere karşı son derece sert davranmaları nedeniyle, Türklerin büyük kitleler hâlinde İslâmiyet! kabul etmeleri mümkün olmadı. Emevîler, gittikleri her yerde Türk illerini yakıp yıktılar. Emevîler, Müslümanlığı kabul etseler bile Türklere aynı baskıyı devam ettirdiler. Çünkü öncelikli amaçları zengin Türk kentlerini yağmalamak olan Emevîler, halka her türlü ağır vergiyi yüklemenin yanında çok sayıda Türk savaşçısını ve yöneticisini öldürdüler. Genç kadın ve erkekler ile çocukları köle olarak sattılar.
6) Emevîlerin baskılarından ve vahşetinden bıkan Türkler ve İranlılar, Ebu Müslim yönetiminde ayaklandılar ve Abbasîleri destekleyerek Emevîlerin yıkılmasında önemli rol oynadılar.
7) Abbasîlerin yönetime gelmelerinden sonra Türk - Arap ilişkilerinde yeni bir dönem başladı. Türkler, Talaş Savaşı'nda Çinlilere karşı Arapları desteklediler.
8) Bu olaydan sonra Türk - Arap ilişkileri gelişmeye başladı. İlk olarak Karluk, Yağma ve Çiğil Türk boyları İslâmiyeti kabul ettiler.
9) 9. yüzyıldan itibaren gelişen Türk - Arap ilişkileri sonucunda İslâmiyet, Türkler arasında yayılmaya başladı. Çünkü Türkler, Asya'nın güneybatısında siyasal açıdan doğan boşluğu doldurmak ve tek etkin güç olarak tüm bu bölgelerde Türk egemenliğini kurmak istediler. Sonuçta disiplinli, cesur ve törelerine bağlı Türk savaşçıları, Arap ordularında kısa zamanda yükselerek yönetici güç oldular.
10) 10. yüzyılda Türklerin en büyük boyu olan Oğuzlar, Müslüman oldular. Müslüman olan Oğuzlara, diğer Oğuz boylarından ayırt etmek için, Müslüman Türk anlamında Türkmen adı verildi.
11) Türkler, Abbasî Devleti'nde vezirlik, ordu komutanlığı, valilik gibi önemli görevler aldılar.
12) 11. yüzyılda İslâm dünyasının liderliği Türklerin eline geçti.
13) Abbasî Devleti'nde Türkler, devletin en güvenilir kuvveti durumuna gelmişti. Eyaletlerde çıkan pek çok ayaklanmayı Türkler bastırmıştı. Yiğitlikleri, ahlâkları, yaşayışları, görünüşleriyle devrin aydınları arasında, Türk sevgisi ve hayranlığı başlamıştı. Müslüman yazarlar, yapıtlarında yer yer Türklerin savaşçılıklarını anlatıyorlardı. Hatta bunlardan biri olan Câhiz (ölm. 870)'in, Türkleri anlattığı Fezail el-Etrak (Türklerin Faziletleri) yapıtı çok ünlüdür.
14) Abbasîler döneminde önemli görevlere getirilen Türkler, etkili siyasal güç olmuşlardı. Türk – Arap İlişkileri
1. Türklerle Araplar arasındaki ilk ilişkiler Sasani aracılığıyla olmuştur.
2. 642 Nihavend savaşı sonucunda Hz. Ömer döneminde Araplar Horasana dayanınca Türklerle Araplar ilk kez komşu oldular.
3. Türklerle Araplar arasındaki ilk savaş Hz.Osman zamanında Hazar Türleri arasında olmuştur. 4. En şiddetli savaşlar Emeviler zamanında oldu. Türgişler, Arapların Orta Asya’da yayılmasını engelledi. 5. 751 Talas savaşı sonucunda Türklerle Araplar arasında dostluk ilişkileri başladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KARAKEÇİLİ YÖRÜK AŞİRETİNİN TARİHİ

Bir milletin kültürü,geçmişinden süzülüp gelen maddi ve manevi değerlerin bütününden meydana gelir. Büyük Türk milletinin tarihi dünya tari...